26 Aralık 2010 Pazar

Şeytan aldı götürdü satamadan getirdi

Daha önceden de söylemiştim, doğa üstü şeylere pek inanmıyorum. İnanmamayı tercih ediyorum aslında. Çünkü götünden bile korkan bir insanım ve bu tür şeylere de iyice inanmaya başlarsam kafayı yerim artık. Septik bir şey olurum.

Evet inanmamasına inanmıyorum, lakin bizim evde tuhaf şeyler oluyor. Birileri bizle taşak geçiyor resmen. Daha önce "evdeki sidik vakası" diye bir yazı yazmıştım. Dolabın içine işenmişti. Faili hala ortaya çıkmadı. Nedenini nasılını kimse bilmiyor. Unuttuk gitti artık güya.

Şimdi de evden eşyalar kaybolmaya başladı. Mütemadiyen bir şeyler yerinden kayboluyor. Saatlerce arıyoruz, sonra belki milyon kez baktığımız yerden çıkıyor. Sanki biri götlük yapmak için alıyor, sonra da kendimizden şüphe etmemiz için yavşak bir sırıtışla aynı yere koyuyor. Başlarda "görmemişim yahu, nasıl da bakar körüz, aa ordan çıktı" falan derken, artık "hassiktir orada değildi eminim, ne boklar dönüyor bu evde aq, lan birileri dalga geçiyor kesin, 2 saniye önce yoktu orada oha oha" diyorum.

Lenslerimi, ilaçlarımı, flash belleğimi götlerine mi sokuyorlar anlamıyorum ki. Artık oyunlarınızı biliyorum görünmeyen götoşlar, akıl sağlığımızdan şüphe ettiremiyorsunuz bizi, bırakın bu oyunu en iyisi. Hayır bir de hakkaten götünüze falan sokup geri koyuyorsanız içinizden çıkmasın onlar inşallah.

Hiç yorum yok: