29 Eylül 2011 Perşembe

Umutsuz olduğumuz anda

Yıllar önce bir hikaye okumuştum. Babası ve çocuğu balık tutmaya gidiyorlardı ve bir balık yakalıyorlardı. Yakaladıkları bu küçük balığı bir kovaya koyuyorlardı. Zaman geçiyordu, minik balık telaşlanıyordu. Ve sonunda balık ölmek üzereyken çocuk balığı alıp denize geri atıyordu. Babası bu hareketinin nedenini sorduğunda da "eğer bir gün o balık kadar çaresiz olursam, her zaman umudum olsun bir elin beni gelip kurtaracağına dair" diye cevap veriyordu. Beni çok etkilemişti bu hikaye.

Son 1 ayda tam 3 kez çok umutsuz hissettim kendimi. Hiçbir seferde o balık gelmedi ama aklıma. Battığım o kötü his ve umutsuzluğun içinden çıkamayacakmışım gibi düşünüyordum. "Tamam artık bitti! Benim için buraya kadarmış" dediğim her zaman olması öyle imkansız diye düşündüğüm şeyler oldu ki (hem de göz açıp kapayıncaya kadar!), o an yeniden canlandım ben. Sanki biri beni o balık gibi denize atıyordu durmadan. Her zaman bir umut var demeye getiriyordu.

Üçüncü umutsuzluğumu 1 haftadır yaşıyor(d)um. Daha az önce "keşke!" demiştim. Birden imkansız oldu gene. Ama aklıma o balık geldi bu defasında. Aklımdan hiç çıkmamasını umuyorum bu sefer.

Hiç yorum yok: