28 Aralık 2011 Çarşamba

Mimler mimler

Mim 1: Sycorox'tan çok yönlü blogger ödülü.

Ben bunu ne zamandır yapacaktım güya, ama tamamen unutmuşum. Şimdiye kısmet oldu artık ehehe :)

Ödül Kuralları:


1- Ödülü bize veren kişiye teşekkür ediyoruz ve blogunun linkini veriyoruz:

Bir süredir takip ettiğim Sycorox bana bu ödülü layık görmüş. Çok teşekkür ediyorum kendisine :)

2- Hakkımızda 7 gerçek paylaşıyoruz.

Geldik en zor kısma.

1-) Her ne kadar sallamaz, ilişkilere balıklama dalan, olmazsa da başkasını bulan biri gibi gözüksem de, içten içe çok romantik hayaller kurup bunların gerçekleşeceğine inanıyorum. Mr. Darcy'mi arıyorum desem abartmış olmam. İstediğim insan tam olarak o. Onun gibi bir aşk yaşamak istiyorum. Gerçeklerden de kopuk bir insanım görüldüğü üzere. 20'li yaşlarının ortasına gelmiş bir insan için tuhaf, ama olsun. Bulacağım.

2-)Rock'n roll'u çok geç keşfettiğimden ve bununla ilgili şeyleri (enstruman çalmayı öğrenmek, ilgili kulüplere üye olup benzer zevkli insanlarla tanışmak) es geçtiğimden üniversite hayatımı yeterince etkili kullanamadığımı düşünüyorum. Uzun süre benden çok farklı zevkleri olan insanlarla takılarak kendim olamadım. Bununla ilgili pişmanlıklarım var.

3-)Yabancı bir yerde yemek yiyeceksem "aç mısın" sorusuna "pek değil" cevabını veriyorum. Çünkü çok yemek seçiyorum ve sevmediğim bir şey olduğunda "ben onu sevmiyorum" demekte çok zorlanıyorum. Öyle demektense işi baştan garantiye alıyorum.

4-)Hamam böceğinden korktuğum ve iğrendiğim kadar hiçbir şey yoktur şu hayatta. Kendi evim olduğunda ya hamam böceği çıkarsa, ya odama kadar gelip de üstüme çıkarsa, ya tavandaysa ve suratıma düşerse, ya deprem olup da ev yıkılır ve enkaz aralarında hamam böcekleri gezinirse diye düşünmekten canım çıkıyor. Çok korkuyorum lan.

5-)Şimdiki modellere göre eski sayılan bir cep telefonum var ve çok memnunum. Bir telefona gidip de 2 milyar vermenin mantığını çözemiyorum. Bir ara gaza gelip "annemler bana hediye etsin yaee" demişliğim olsa da ne kadar gereksiz olduğunu ezelden beridir biliyorum. Gösteriş merakına da sadece gülüyorum.

6-)Sevdiğim grupların kıyafetleri, takıları, çantalarından başka bir şey giymek ve kullanmak istemiyorum hayatım boyunca. Sadece onları giysem bana yeter. Çok mutlu oluyorum onlar üzerimdeyken :)

7-)Ne kadar kendi evime çıkmak istesem de ailemden ayrı bir eve çıkmak bana çok ürkütücü görünüyor. Zaten ana kuzusu olaraktan yetiştim, hayatımda doğru düzgün iş yapmışlığım yok. Ne istesem elimin altında, her dediğim yapılıyor falan.

3- Sevdiğiniz 10 blogçuya bu ödülü verin ve verdiğinizi de haber verin:

Bühiii ben geç kaldığımdan ödül vereceğim herkes bu mimi yapmış zaten :(


Mim 2: Sweet Leaf'ten ruhunuz hangi renk.

Bunu da ne zamandır yapacaktım, yapayım bari artık ehe :)

1-Ruhunuz hangi renk?
2-İzlediğiniz blogcular sizce ne renk?

Beyaz: Temizlik, saflık ve güven hissi verir. Hüzünlendirir.
Siyah: Konsantrasyonu ve özgüveni artırır. Çoğu ülkede matemi temsil eder.
Mavi: Özgürlük hissi verir ve sakinleştirir.
Yeşil: Dinlendirir ve huzur verir.
Kırmızı: Tansiyonu ve kan akışını hızlandırır. İştah açar.
Sarı: İnsana heyecan ve canlılık verir. Dikkat çekicidir.
Mor: Bilinçaltını olumsuz etkiletebilir.
Pembe: Neşe, güven ve rahatlık verir.
Turuncu: İştah açar, yorgunluğu giderir.
Lacivert: Düşünce gücünü arttır, ciddiyet verir.
Kahverengi: Toplum içinde rahatlık ve güven verir.
Gri: Alçakgönüllüğü ve dengeyi ifade eder.

Sweet Leaf benim ruhumun pembe olduğunu düşünüyormuş. Ara ara mora dönüp sonra hoop tekrar pembeye dönüyor demiş. Açıkçası dengesiz demiş :p Şaka lan şaka öyle dememiş de, öyle deseymiş de doğru olurmuş. Kanımca beni en iyi anlatan renk de pembe aralarından. Mora dönüşlerim de çok doğru. Beni ne kadar iyi tanıdığını görüp şaşırdım resmen.

Blog yazarlarından sadece ikisinin ruhu hakkında yorum yapabileceğim, çünkü pek tanıdığım yazar yok açıkçası.

İlnevya'nın ruhu kahverengi bence. İyi bir insan olduğu her halinden belli, ama bunun yanında sizi rahatlatan, huzur veren, bir şey paylaştığınızda sizi yargılamayacak, güven veren birisi.

Sweet Leaf'in gri ve yeşil arasında bir yerlerde olduğunu düşünüyorum. Her ne kadar o kendisini çok değişken ve diğer tabirle dengesiz görse de kendi içinde müthiş bir dengeye sahip. Alçakgönüllü, kendisi övmez asla. Ama bir yandan insanı dinlendiren ve huzur veren bir yanı da var. Siz derdinizi anlatın, o size şebeklik yapıp eğlendirsin sizi, dinlendirsin, huzur versin.

Başka da tanıdığım yok zaten. Gıah.

5 yorum:

Mia Wallace dedi ki...

öncelikle çok samimi ve çok güzel cevaplamışsın mimlerii.
rock'n roll'u ben de geç keşfettim ya yanarım yanarım buna yanarım :(

ayrıca hamam böceklerine ölüüüüüüm!

of of :(

Mathilde dedi ki...

Uzaylılardan bile korkunç o böcekler ya :(

Taro dedi ki...

Ya şimdi bir kere kendini övmez derken, elbette dünyanın en iyi insanı ben olduğum için artık övmeyeyim diyordum ya, ondan... :D Ahahahaha! :p

Mathilde dedi ki...

Sus len şapşi :D

Taro dedi ki...

sakljdaslkjdlskajdlajdlkajlkjsd ŞAPŞİ.