Cumartesi günü Gamzemler'e gittim. Yavrum hastaymış, bakacak da kimse yokmuş ona. "Aybüm gel çok hastayım" dedi, ben de kıramadım haliyle. 2 tane film aldık eve gitmeden. O filmleri ayarlarken ben de değişik işkence yöntemleri hazırladım. Ballı ıhlamurdan, sıcak havluya kadar.. Neyse..
İşkenceleri hazırlayıp oturdum gamzemin yanına. Önce PS: I Love You filmini izledik. Ağladık kötü olduk, kendi eşimiz ölmüş kadar olduk. Bayağı etkiledi bizi. Daha sonra 120'yi izledik. Gene ağlamaktan helak olduk. Bu combo'nun ardından, moralman yıkıldık. Depresyona girdik. Bunun üzerine neşemizi bulmak üzere Notting Hill'ı izledik. En sevdiğim filmlerden biridir. Gamzem izlememiş daha önceden. O da pek beğendi. E artık gözlerimiz bozuldu yeter diyeceğimize bir film daha koyduk. Bu defa Eternal Sunshine of the Spotless Mind'ı izledik.
Yaklaşık 10 saatlik film şöleninin ardından kör olduğumuzu fark ettik ve sürüne sürüne yatağa gittik...