Birkaç yıl evvel, temmuz ayında gene İzmir'in bunaltıcı sıcaklarını yaşıyorduk. Hava o kadar sıcaktı ki içerideki odalarda uyuyamıyor, klima olan salona yatak atıp geceyi geçirmek zorunda kalıyorduk. Ben de çok ciddi bir ameliyat geçirmiştim, sıcakta ter içinde yatmak benim için iyi değildi. O sıralarda Portekizli bir arkadaşım da bizde kalıyordu. Maria, annem, babam ve ben dizilmiş sardalyalar halinde yatıyorduk salonda.
Bugünlerden bir akşam, teyzem eşiyle tartışma yaşadı ve evi terk ederek bize geldi. İlk eşinden olan kuzenim de onu takip etti haliyle. Onlara da salonda yatak açtık. Bir anda kendimizi altı kişi sıkış tepiş yatar bulduk. Teyzemin ayrılıyor haberi üzerinde diğer teyzem üzüntüyle bize geldi ve o da bizde kalmaya başladı kuzenimle. Zar zor sığdığımız salonda sekiz kişi balık istifi halinde yatmaya başladık. O sırada olaylardan habersiz olan şehir dışındaki teyzem bize sürpriz yaparak geldi ve ona da yer açtık salonda.
O yaz, dokuz kişi klimanın altında mülteci gibi yaşadık birkaç hafta. Teyzem eşinden boşandı, ben çok ciddi bir ameliyat geçirdim; ama her şeye rağmen hayatımdaki en güzel, en eğlenceli günler bütün aile birlikte uyuduğumuz o günlerdi. Hepimiz hala gülerek hatırlarız.