İşsiz güçsüz boş bir insan olduğumdan şu saatte aklıma sik gibi bir şey geldi. Hayatımda en çok korktuğum, iğrendiğim, lanet fobimin olduğu iki şey, uzaylılar ve iğrenç, büyük, yapışan, kanatlı, üzerinize üzerinize gelen (yazar burada titredi, yazmaya devam edemedi, mutfağa gidip su içti) böcekler. Diyelim ki bana dünyanın en kötü işkencelerini edecekler; beni bir sandalyeye bağlayıp gün boyu Serdar Ortaç dinletecekler ya da Freddie Mercury'e Nihat Doğan şarkıları söyletecekler, ne bileyim Bülent Ersoy'un makyajsız halini gösterip duracaklar, tüylü şeftali yedirmeye kalkacaklar, çağla bademleri orama burama sürtecekler ve birini seçmem gerekecek. Hangisini seçerim?
Uyandığımda odamın her santimetre karesini böcek sürüsüyle kaplı görürsem, kesin olarak kendimi odamın penceresinden atarım. 6. kattan düşerken 2 saniye de olsa böceklerden kurtulmamın huzuruyla dolarım. Böceklerin üzerinden atlamaya çalışayım da ezdiklerimi ezeyim gibi bir durum söz konusu değil. O çatırt sesine zaten tansiyonum düşer benim, bayılırım. Bayılınca da böcekler üstümde fink atar. Ayıldığımda böyle bir manzarayla karşılaşınca da akıl sağlığımı yitiririm. İstanbul'u fetheden Kenan Paşa yanımda solda sıfır kalır.
Uzaylı desem, o yeşil, böceğimsi yaratığı görünce ne yaparım bilmiyorum. Muhtemelen sesimi bile çıkaramam kaskatı kesilirim. Ve şansımın içine tüküreyim ki kalp krizi geçirip ölmem. Aksine gayet yaşarım, onlar için mükemmel bir kobay olurum. Kocaman siyah gözlerini, Erol Evgin'in peruksuz hali gibi saçsız, garip şekilli kafalarını gördükçe panik atak geçiririm. Uzayda istediklerini yaparlar bana. Deneyleri unutturmazlarsa da siyasetçilerden bile kötü olur akıl sağlığım.
Ha ama şöyle bir ihtimal de var; uzaylılar bildiğimiz uzaylı görünüşünde olmayıp Brad Pitt'tir, Ewan McGregor'dır, Kurt Cobain'dir, bunların tipinde olabilirler. Bu küçük ihtimali de göz önüne alarak tercihimi uzaylı kaçırmasından yana kullanırım sanırım.
Kendim sordum kendim cevapladım. Birazdan da kendim pişirip kendim yiyeceğim.
2 yorum:
Brad Pitt falan da uzaylı ya, DÜNYA DA UZAYDA HEH HEH HEH emekli esprimi de yaptığıma göre lütfen az şekerli demli çayımı getirir misin canım, aa bu bardakta değil ama ince belli bardak lazım, Ajda bardağı, ah ah nemden hep böyle havalar...
Ayın 15'inde Ziraat Bankası kuyruğunda görüşmek üzere şekerim.
Yorum Gönder