24 Kasım 2008 Pazartesi

Hayatı Şebek Yaşamak

Yahu ben neden böyleyim? 21'e girdim sayılır ama hala büyüyemiyorum. Şebeklik yapmadan duramıyorum. Artık çevremdekiler aybüdür ne yapsa yeridir diyorlar. Hele evde sanki hala 7 yaşındaymış gibiyim. Abuk ubuk resimlerimi çekiyorum, çekmekle kalmıyorum bunları feysbuka falan koyuyorum. Elimde değil ya normal olamıyorum. Kendime sakal bıyık çizip şebek şebek dolaşıyorum. "Babaaa bak bak elime bak puahahah" olayı zaten benle bütünleşmiş halde. Yetmezmiş gibi tanımadığım insanlara karşı da böyleyim.

Kaç kişi nüfus memurunun "ne zaman kaybettiniz nüfusu?" sorusuna çok sarhoştum hatırlamıyorum der ki. Ya da ev telefonunu "öfff kimsin be uzanıyodum şurda" diye açıp da karşıdaki bankadan arayan adama rezil olur? Hadi bunları geçtim, 50 küsür yaşındaki hocana "sesim çok travesti gibi değil mi.. hastayım da" nasıl dersin? Ya da "mesela arkadaşınızı görünce söylersiniz" diyen aynı adama "ben direk lan diyorum valla bana bakmayın" denir mi?

Ben diyorum işte. Ben yapıyorum bunları. Değiştiremiyorum kendimi. Böyle gelmiş böyle de gidecek sanırım...

-Kaç yaşındasınız?
-21 görünümlü 7!

23 Kasım 2008 Pazar

BRB!


Yapraklar yatağın olsun
Kırlangıçlar arkadaşların
Yıldızlar yorganın olsun
Hem zaten gökte işsiz güçsüz duruyorlar


Kafam karışık. Kötüyüm bir süredir. Pek gülmüyorum şu son günlerde. Bu dizeler imdadıma yetişti ama... Gülümsememe neden oldu. İçime huzur doldurdu. Son 1 saattir sadece bu dizeleri okuyorum. Bir anda umutla doldum, "başarabilirim!" dedim adeta. Evet evet ben bu halimi yenmeliyim, yenebilirim. BRB! Düzelmeye gittiii...!

21 Kasım 2008 Cuma

Alkol Buraya Yumruk Havaya!


Önümdeki bir kadeh şaraba bakarak yazıyorum bu yazıyı. Aslında ne yazacağımı da bilmiyorum. Ama bu, içkiye şükreden bir yazı olmalı! Şu anda aklımın başında olmasını sağlayan tek şey o çünkü. İçtikçe rahatlıyorum, gerginliğimden kurtuluyorum. İyi ki varsın be! Şunu bulan insanların elini öpmek lazım hakkaten. İçki bütün kötülüklerin anası derler bir de. Peh! Yemişim bunu diyeni. İçki insanın aklına mukayet olur, çirkini güzel yapar, sorunları unutturur, libidoyu arttırır, eğlendirir, cesaret verip gerginliği alır, dert ortağı olur. E daha ne yapsın? Bu kadar insan boşuna alkolik olmuyor heralde. Bu gidişle ben de o insanlardan biri olacağım zaten. Son günlerde pek bir içer oldum bu mereti. Amaaaaan atın ölümü arpadan olsun değil mi? Ben en iyisi bi kadeh daha şarap koyayım kendime. İçtikçe daha kolay yazıyor insan hem. Bak bi yararını daha buldum. Helal beee!

Acaba bir seçim yapmam gerekse hangisini tercih ederim. Sağ kolum mu alkol mu? Hmmm... Sağ kol? Alkol? Kol? Amaaan kolun yenisi çıkar yerine ne de olsa, ben alkolü alayım!

18 Kasım 2008 Salı

Saat 4


Bir delilik yaptım dün.. Belki de yapmamam gerekirdi ama yaptım işte. Sabaha karşı 3 buçukta evden çıktım. Öyle gerekiyordu. Soğuğa ve yağmura aldırmadan evden çıktım ve 4'e kadar gezindim kız başıma. Tuhaf bakan taksici gözlerine, yanımdan geçen travestilere, tinercilere benzeyen çocuklara aldırmadan gezindim önce. Sonra gecenin soğuğu yüzüme vura vura bekledim öylece. Beklemem gerekiyordu, bekledim. Gördüğüm her gölgede "yoksa.." diyerek bekledim. Soğuktan titreyen dişlerime rağmen bekledim. Uzun dakikalar bekledim. Saatime baktım, 4'e 2 vardı. Hayır 4'e kadar dışarda kalmam gerekiyordu. 2 dakika daha ellerimi birbirine sürte sürte ısıtmaya çalışarak bekledim. 5..4..3..2..1! Saat 4 oldu, eve gitme vakti... Hadi aybüke hayalkırıklığını ceplerine doldur ve eve doğru hızlı adımlarla ilerle...

17 Kasım 2008 Pazartesi

Zaman zaman zaman!


"Çok meşgul olmaktan daha kötü bir şey varsa o da hiç meşgul olmamaktır" tarzı bir sözden yola çıktım 1-2 ay önce ve iplerimi kopardım! Bir süre öncesine kadar yapacak bir şey olmadığından yakınan ben, artık zamanım olmamasından yakınıyorum. İnsanoğlu hep şikayetçi canım. Yok ama ciddi anlamda çok doluyum şimdi de. 3 ayrı kursa gidiyorum, ders veriyorum, okula gidiyorum ve şu zamanlarda bir de vizelerle uğraşıyorum! Bazı günler saat 11lere kadar eve gelemiyorum. Bildiğin yoruluyorum yani. Şimdi de boş kalmayı özledim. Evde amaçsızca dolaşıp saatlerce koltukta uzanmayı özledim. Sen dur ama sen duuurr.. O da olacak. Biraz daha cılkım çıksın da hele bi :)