31 Mart 2011 Perşembe

Kayıtsızlık

Kardeşini seç sitesinden birkaç yıl önce en yakın arkadaşımla bir kardeş edinmiştik: Saliha. Diyarbakırlı fakir bir kız. Bu süre zarfında sürekli mektuplaştık, telefonlaştık. Elimizden geldiğince yardım etmeye çalıştık Saliha'ya. Ancak Saliha'nın 6 kardeşi daha var ve sadece ona yardım edip diğerlerini umursamamak olmazdı. Öğrenci halimizle çabaladık, ailelerimiz de destekledi bizi. Gerektiğinde çevremizdeki arkadaşlarımız da bizimle birlik oldu.

2 gün önce gene mektup geldi Saliha'dan. Geçen sefer bebek göndermiştik, kardeşi çok sevinmiş, çok minnettarlarmış, bizimle görüşmek istiyorlarmış. Biz de onlar mutlu olunca daha da mutlu olduk. Mektubu boş göndermediğimiz için bir şeyler alalım dedik. Darda olduğumuzdan hepsini mutlu edemeyeceğimiz anladık ve birkaç arkadaşa haber saldık. Bize para yardımı yapacaklarını söylediler sağolsunlar.. Bu işi daha da büyütelim, parası olanlardan 1-2 lira da olsa alalım, ayakkabı, kıyafet, bebek, toka.. ne ihtiyaçları varsa alıp sevindirelim çocukları dedik.

Okuldaki hocaların kapısını tek tek çalıp durumu anlatıp yardım istemeye karar verdim. Rastgele bir odaya girdim ve Diyarbakırlı küçük çocuklar için elimizden geleni yapmaya çalıştığımızı, bunun için yardım topladığımızı, isterse kendisinin de 1-2 lira katkıda bulunabileceğini söyledim. Kadın bana "maliye bakanlığından yardım makbuzu vermediğiniz sürece yasal değil o. Yasak bir iş yapıyorsunuz. Olmaz" dedi. Böyle bir cevap alacağımı hiç tahmin etmemiştim açıkçası.. Yardım için vereceği 1 lira yasal olmasa ne olur? Makbuz veremeyecek olmam benim bir dolandırıcı olduğum anlamına gelmiyor. Kadın bunu ima etse de kimsenin de 1 lirasına muhtaç değilim. Ama muhtaç olanlar var işte.. Nedir bu kayıtsızlık, bu umursamazlık? O kadın, o eğitimci, profesör olmuş ama insan olamamış. Çok acı.. Vermediği iyi oldu aslında, onun eğilerek verdiği para benim zaten işime yaramazdı.

Para vermek istememesi bile değil aslında sorun. Karşısındakini yalancı yerine koyup üstüne bahane uydurması..

3 Mart 2011 Perşembe

Bloguma Dokunma!

Türkiye'de yaşamaktan çok memnunum. Her türlü özgürlüğe sahibiz. İleri demokrasi var burada. "Yetmez ama evet"lerin ülkesi burası. İçki içen insanlara durduk yere sarhoşluk cezası kesenleri göremezsiniz. Kimse kimseye karışmaz. Konuşma özgürlüğünüz vardır ilk olarak. Dilediğinizce konuşabilirsiniz, istediğinizi düşünebilirsiniz. Kimse alınmaz, sizi tutuklamaya kalkmaz, onca ülke sorunuyla ilgilenmek yerine çocuğu-hatta torunu- yaşındakilere dava açmaz. Düşünce özgürlüğü vardır yahu! Birilerini sevmek zorunda değilsinizdir, istediğiniz gibi eleştirebilirsiniz. Herkes birbirine saygılıdır. Değişik yaşam tarzlarına saygımız sonsuzdur. Kimse kimseyi değiştirmeye çalışmaz. İleri demokrasi adı altında kendi isteklerini empoze eden ülkelerden değiliz biz! İsteyen istediği gibi yazma özgürlüğüne de sahiptir. Klavye, kalem fark etmez. Blogumun adını böyle koymam da tamamen eğlencesine. Dedim ya özgürüz burada..

Nah özgürüz!